TFF, bahis eylemleri nedeniyle 218 futbolcuya ceza verdi

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), Türk futbol tarihinin en geniş kapsamlı bahis eylemi soruşturmasında cezaları açıkladı. Kurul, 218 futbolcuya 45 gün ile 12 ay arasında değişen sürelerde hak mahrumiyeti cezası verirken, 4 futbolcu…

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), Türk futbol tarihinin en geniş kapsamlı bahis eylemi soruşturmasında cezaları açıkladı

blank
Paylaş

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), Türk futbol tarihinin en geniş kapsamlı bahis eylemi soruşturmasında cezaları açıkladı. Kurul, 218 futbolcuya 45 gün ile 12 ay arasında değişen sürelerde hak mahrumiyeti cezası verirken, 4 futbolcu hakkında ceza tayinine gerek olmadığına, 2 futbolcunun ise incelemesinin devam ettiğine karar verdi.

Disiplin Kurulu, bahis eylemine karışan oyuncular için karar verdi

TFF tarafından kamuoyuna yapılan yazılı açıklamada, çeşitli liglerde mücadele eden ve profesyonel veya amatör statüde yer alan futbolcuların bahis faaliyetlerine karıştığı gerekçesiyle başlatılan disiplin süreci kapsamında 224 oyuncu için karar verildiği bildirildi. Bu isimlerden 218’i hak mahrumiyeti cezasına çarptırıldı.

Söz konusu cezalar, TFF Disiplin Talimatı’nın 52. maddesi uyarınca uygulanırken, bazı futbolculara minimum 45 gün, bazılarına ise 12 aya kadar hak mahrumiyeti cezası verildi. Hak mahrumiyeti, futbolcuların antrenman, maç ve tesislere giriş gibi futbol faaliyetlerinden tamamen uzaklaştırılması anlamına geliyor.

Kararın ayrıntıları: 218 futbolcuya ceza, 4 isim için ceza gerekmedi

TFF’nin resmi sitesinden duyurulan açıklamada şu bilgilere yer verildi:

“10.11.2025 tarihinde Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na sevk edilen 1024 futbolcunun haricinde, A Takım listelerinde yer alan ya da esame listesinde adı geçen 197 futbolcu dışında kalan ve soruşturması tamamlanan 27 futbolcu hakkında karar verilmiştir. Sevki yapılan toplam 224 futbolcudan 218’ine 45 gün ile 12 ay arasında hak mahrumiyeti cezası verilmiştir.”

Buna ek olarak, 4 futbolcu için ceza verilmesine gerek görülmediği ve 2 futbolcunun soruşturmasının halen sürdüğü belirtildi. Bu isimlerin kimler olduğu kamuoyu ile henüz paylaşılmadı.

Bahis skandalının arka planı: Saha dışı eylemlerin ekonomik etkisi

Profesyonel sporcuların bahis oynaması, spor etiği ve disiplini açısından yasaklanmış bir eylem olmasının yanı sıra, spor ekonomisi üzerinde de ciddi riskler oluşturuyor. Özellikle düşük gelirli liglerde veya alt liglerde mücadele eden futbolcuların yasa dışı bahis sistemlerine karışması, hem maçların şeffaflığına hem de liglerin ticari değerine zarar veriyor.

Türkiye’de faaliyet gösteren bahis ve oyun şirketlerinin denetimi Şans Oyunları Denetim Kurulu tarafından yürütülürken, oyuncuların bu sistemlere nasıl dahil olduklarına dair detaylar ise TFF Disiplin Kurulu’nun raporlarıyla ortaya çıkıyor.

2025 yılında TFF’nin gündemine giren geniş kapsamlı bahis dosyasında özellikle Bölgesel Amatör Lig, 2. Lig ve 3. Lig düzeyindeki futbolcuların yoğunlukta olduğu görülüyor. Bazı durumlarda, oyuncuların kendi oynadıkları maçlara bahis oynadıkları ve maç sonucunu etkileme girişiminde bulundukları da iddialar arasında.

Yasa dışı bahisle mücadelede TFF’nin attığı adımlar

TFF, futbolun itibarını korumak ve yasa dışı bahisle mücadele etmek adına 2024 yılında başlattığı iç denetim mekanizmasını 2025 yılında daha da güçlendirdi. Spor Etik Kurulu ile ortak çalışan federasyon, futbolcuların maç önü ve sonrası dijital faaliyetlerini, bahis hesaplarını ve IP geçmişlerini detaylı biçimde incelemeye aldı.

Bu kapsamda birçok futbolcu, şüpheli işlem algoritmaları ile tespit edildi ve disiplin kuruluna sevk edildi. Özellikle bazı maçlarda anormal skor hareketleri ve yüksek bahis hacimleri dikkat çekti. Bu tip veriler, finansal analiz yazılımlarıyla birleştirilerek PFDK’nın karar dosyalarına eklendi.

Ekonomik ve sponsorluk etkileri: Kulüpler nasıl etkileniyor?

Bahis skandalları, sadece oyuncuları değil; aynı zamanda kulüpleri, ligleri ve sponsorluk yapılarını da doğrudan etkiliyor. Bir futbol ligine olan güven azaldığında, yayın hakları gelirleri, reklam bütçeleri ve sponsorluk anlaşmaları zarar görebiliyor.

2025 yılında TFF 1. Lig’de yaşanan bir bahis vakası sonrası, bir kulübün forma sponsoru anlaşmasını iptal ettiği ve markanın sektörden çekildiği bildirilmişti. Bu tür gelişmeler, sporun ekonomik sürdürülebilirliği açısından da ciddi tehdit oluşturuyor.

Sponsorluk pazarının değeri Türkiye’de 2024 sonunda yaklaşık 6,3 milyar TL olarak ölçülmüştü. Bahisle ilgili şüpheli faaliyetlerin artması, bu değerin düşmesine neden olabilir.

Uluslararası örnekler ve Türkiye’nin konumu

Futbol dünyasında daha önce benzer bahis skandalları İtalya, Belçika ve İngiltere gibi ülkelerde yaşandı. Özellikle İtalya’da yaşanan “Calcioscommesse” skandalı, Serie A takımlarının itibarını uzun yıllar etkiledi. Türkiye’de de daha önce 2011 yılında şike ve teşvik primi iddialarıyla geniş çaplı bir soruşturma yapılmıştı.

Ancak 2025 yılında yaşanan bu olay, sayı bakımından en geniş kapsamlı disiplin cezası dosyası olarak kayıtlara geçti. 218 futbolcuya aynı anda hak mahrumiyeti cezası verilmesi, federasyonun bu konuda ne denli ciddi bir tavır aldığını gösteriyor.

Futbolcuların yasal hakları ve temyiz süreci

PFDK tarafından alınan kararlar, futbolcular tarafından TFF Tahkim Kurulu nezdinde itiraz edilebilir. Özellikle uzun süreli hak mahrumiyeti cezası alan futbolcuların, avukatları aracılığıyla temyiz başvurusu yapmaları bekleniyor.

Ancak bu başvurular, cezanın infazını otomatik olarak durdurmamakta. Temyiz sürecinde de futbolcunun antrenmanlara çıkması veya maçlarda forma giymesi mümkün değildir. Bu durum, özellikle sezon ortasında cezalandırılan futbolcuların kariyerini olumsuz etkileyebilir.

Disiplin süreci, kulüp yönetimlerini de etkileyebilir

Bahis skandallarına karışan futbolcuların kulüpleri de, söz konusu olaylardan dolaylı olarak zarar görebiliyor. TFF, bu gibi durumlarda kulüplere para cezası, uyarı ya da yönetsel yaptırımlar da uygulayabiliyor.

Özellikle bazı kulüp yöneticilerinin, oyuncuların bahis faaliyetlerinden haberdar olduğu ancak gerekli bildirimi yapmadığı iddiaları da federasyonun gündemine geldi. Bu bağlamda kulüplere yönelik ikinci dalga soruşturmaların açılabileceği belirtiliyor.

Geleceğe yönelik adımlar: Eğitim ve önleyici tedbirler

TFF, bu tür vakaların tekrar etmemesi adına tüm profesyonel kulüplere “Etik ve Yasa Dışı Bahisle Mücadele Eğitimleri” vermeyi planlıyor. Ayrıca, genç yaş kategorilerindeki futbolcular için dijital farkındalık seminerleri ve sosyal medya izleme yazılımları geliştirilmesi gündemde.

2026 sezonuyla birlikte, TFF’nin esame listesine alınacak her futbolcu için “etik sözleşmesi” imzalama zorunluluğu getirmesi bekleniyor. Bu sözleşme, oyuncunun bahis faaliyetlerine karışmayacağına dair hukuki bir taahhüt niteliği taşıyacak.

Sonuç: Türk futbolu için tarihi bir dönüm noktası

218 futbolcuya verilen hak mahrumiyeti cezası, Türk futbolu açısından hem caydırıcı hem de tarihi bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. TFF, bu kararlarla birlikte liglerin itibarını koruma konusunda güçlü bir mesaj vermiş oldu.

Ancak süreç henüz tamamlanmış değil. 1024 futbolcuyla ilgili devam eden disiplin soruşturmalarının sonuçları da önümüzdeki haftalarda kamuoyuyla paylaşılacak. Bahisle mücadele sadece cezalandırmak değil, aynı zamanda önleyici sistemler kurmakla mümkün olacak.

blank

Samsunspor, Coulibaly hakkında çıkan sakatlık iddialarını yalanladı

Prev
blank

Fenerbahçe, Eyüpspor maçının hazırlıklarına başladı

Sonraki
Updates, No Noise
Updates, No Noise
Updates, No Noise
Stay in the Loop
Updates, No Noise
Moments and insights — shared with care.