Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Hukuk Müşavirliği, Süper Lig’in 14. haftasında oynanan karşılaşmalar sonrasında kapsamlı bir disiplin raporu yayımladı. Rapor kapsamında, Fenerbahçeli futbolcu Mert Hakan Yandaş’ın derbideki davranışları nedeniyle ve Süper Lig’de mücadele eden toplam 10 kulüp, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na (PFDK) sevk edildi.
Mert Hakan Yandaş hakaretten PFDK’ya sevk edildi
TFF tarafından yapılan açıklamaya göre, Fenerbahçe’nin Galatasaray ile oynadığı derbi mücadelesinde sarı-lacivertli futbolcu Mert Hakan Yandaş, hakeme yönelik hakareti nedeniyle PFDK’ya sevk edildi. Futbol Disiplin Talimatı’nın 41. maddesi uyarınca işlem başlatıldığı belirtilirken, futbolcunun 2 Aralık 2025 itibarıyla tedbirli olarak kurul gündemine alındığı duyuruldu.
Aynı maçta Fenerbahçe’nin çirkin ve kötü tezahürat, saha olayları ve talimatlara aykırı hareket nedeniyle farklı maddeler uyarınca PFDK’ya sevk edilmesi, kulüp adına ciddi bir disiplin sürecini başlatmış durumda. Kulüp idarecisi Ali Bozan da sportmenliğe aykırı davranışları nedeniyle disiplin kuruluna sevk edildi.
Derbi sonrası Galatasaray’a da çoklu disiplin işlemi
Derbideki olayların ardından yalnızca Fenerbahçe değil, Galatasaray da disiplin sürecine dahil edildi. Sarı-kırmızılı ekip, tribünlerdeki çirkin ve kötü tezahüratlar ile saha olayları sebebiyle PFDK’ya sevk edilirken, kulüp yöneticisi Metin Öztürk ve antrenör Serhat Doğan da farklı nedenlerle disiplin kuruluna gönderildi.
Özellikle Metin Öztürk’ün medya açıklamalarında futbolun itibarını zedeleyici ifadeler kullandığı iddiası, Futbol Disiplin Talimatı’nın 38. maddesi kapsamında tedbirsiz olarak işlem yapılmasına neden oldu.
10 kulüp farklı ihlallerden PFDK’ya sevk edildi
Süper Lig’de bu hafta 10 kulüp, çeşitli ihlaller nedeniyle disiplin kuruluna sevk edildi. Bu kulüpler arasında Kocaelispor, Çaykur Rizespor, Kayserispor, Gaziantep FK, Eyüpspor, Antalyaspor, Göztepe, Samsunspor, Alanyaspor, Beşiktaş ve derbide yer alan iki dev kulüp olan Fenerbahçe ile Galatasaray da yer aldı.
Kocaelispor, maçta gerçekleşen çirkin tezahürat ve “merdiven boşluklarının boş bırakılmaması” gerekçesiyle; Çaykur Rizespor ve Kayserispor ise karşılıklı tezahürat nedeniyle 53. madde kapsamında sevk edildi.
Beşiktaş’a sosyal medya açıklamaları nedeniyle işlem
Beşiktaş Kulübü ise, hem Fatih Karagümrük karşılaşmasındaki çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle hem de sosyal medya platformu X üzerinden yapılan açıklamalar nedeniyle PFDK’ya sevk edildi. Kulüp başkanı Serdal Adalı da bu açıklamalarda yer alan ifadeler dolayısıyla disipline gönderildi.
TFF, söz konusu paylaşımların “futbolun itibarını zedelediğini” savunarak 38. maddeye atıfta bulundu. Bu madde, futbol kamuoyunda oldukça sık gündeme gelmekte ve zaman zaman ifade özgürlüğüyle çeliştiği tartışılmaktadır.
Eyüpspor, Samsunspor ve Alanyaspor da listede
Disiplin sevkleri yalnızca büyük kulüplerle sınırlı kalmadı. Eyüpspor Teknik Sorumlusu Orhan Ak, hem sportmenliğe aykırı hareket hem de hakaret gerekçeleriyle, Samsunspor oyuncusu Josafat Mendes ve Alanyaspor antrenörü Joao Pedro da benzer nedenlerle PFDK gündemine alındı.
Antalyaspor ve Göztepe ise sahaya yansıyan olaylar ve taraftar davranışları nedeniyle disipline sevk edilen kulüpler arasında yer aldı. Özellikle Göztepe’nin talimatlara aykırı hareket gerekçesiyle de ek madde kapsamında disipline sevk edilmesi dikkat çekti.
Disiplin süreci kulüpleri finansal olarak da etkiliyor
PFDK’ya yapılan sevklerin yalnızca sportif değil, aynı zamanda finansal etkileri de bulunmaktadır. Kulüpler, ceza alması halinde hem doğrudan para cezaları ödemekte hem de imaj açısından sponsorluk gelirlerinde risklerle karşılaşabilmektedir.
Özellikle tekrar eden disiplin ihlalleri, federasyon nezdinde “mükerrer eylem” olarak değerlendirilmekte ve bu da cezaların ağırlaştırılmasına neden olmaktadır. Bu durum, kulüplerin bütçesinde öngörülemeyen giderlere yol açabilir ve sezon sonu mali tabloları doğrudan etkileyebilir.
Sponsorluklar ve marka değeri risk altında
Futbolda marka değeri, sadece sportif başarılarla değil, kurumsal duruş ve kamuoyundaki algı ile de doğrudan ilişkilidir. Sık sık disiplin kuruluna sevk edilen kulüpler, özellikle kurumsal sponsorluklar açısından zayıf bir algı oluşturabilir. Bu da hem yerel hem uluslararası iş birliklerini olumsuz etkileyebilir.
Bu bağlamda TFF’nin her hafta açıkladığı disiplin raporları, kulüplerin sadece teknik ve sportif durumlarını değil, aynı zamanda finansal yönetim becerilerini ve kurumsal itibarlarını da test eden bir süreç haline gelmiştir.
Disiplin süreci, futbol ikliminin yansıması olarak görülüyor
Türk futbol kamuoyunda yaşanan gerilimli atmosfer, saha içi ve saha dışı olayların artmasına neden olurken, bu durum doğrudan PFDK sevklerinin artmasına yansıyor. Her hafta onlarca isim ve kulübün disipline gönderilmesi, futbolun yönetimsel tarafında da önemli bir sistemsel sorun olduğuna işaret ediyor.
Federasyonun daha sıkı bir denetim mekanizması ve iletişim stratejisi geliştirmesi, bu süreci yönetilebilir hale getirmek açısından önem taşıyor.
Sonuç: TFF’nin disiplin raporu Süper Lig’de tansiyonu yansıtıyor
2 Aralık 2025 itibarıyla yayımlanan TFF disiplin raporu, hem derbi atmosferinin hem de Süper Lig’deki genel tansiyonun yüksekliğini bir kez daha ortaya koydu. Mert Hakan Yandaş’tan Metin Öztürk’e, Serdal Adalı’dan teknik direktörlere kadar birçok isim disiplin kuruluna sevk edilirken, bu sürecin kulüpler üzerindeki sportif ve finansal etkileri de oldukça yüksek olacaktır.
TFF’nin raporunun ardından PFDK’nın vereceği kararlar, hem kulüplerin puan durumu hem de ekonomik yönetimi açısından belirleyici olacak. Süper Lig’de artık sadece sahadaki performans değil, saha dışı yönetim ve disiplin süreçleri de sezonun kaderini etkiliyor.